Sam Worthington muhteşem bir yüz. Onun oynadığı filme insan
ister istemez ilgi göstermek zorunda kalıyor. Avatar, dünyanın en kötü filmi
Clash of the Titans (Titanların Savaşı)
ve yüzyılın en kötü Terminatör filmi gibi devasa yapımlarda boy
göstermesi bir yana, iyi oyunculuğu bir yana, enfes suratı bir yana. Nicolas
Cage’i ele alalım. O nasıl hem çirkin hem de boktan oyuncuysa, bu da tam tersi.
Oldu mu bu karşılaştırma? Sanmıyorum. Neyse. Filmin konusu şu:
Hassktr, filmin 'konusu şu' diyip paragraf mı bitirilir olum. Olmadı, baştan. Filmin konusu şu: Haksız yere hapis
yatmış bir polis, intihar etmek için bir New York gökdeleninin yirminci katına
çıkar. Ama aslında intihar etmek istemekte midir, yoksa asıl planı
gizleyebilmesi için bir oyun mudur? Aksiyon ve ilk yarım saatte çok iyi işleyen
dağınık anlatım finale kadar çok iyi tırmandırmış gerilimi. Müzikler falan da
mükemmel. Ed Harris ve Elizabeth Banks gibi isimler de kadroda. Filmin finali
biraz fazla beyinsizce, ama genel gidişattan alınan o ‘Amerikan aksiyon dizisi’
tadından ötürü bu kusuru yok sayabilirsiniz diyorum. Tam bir ‘ovvv adamım,
çıldırmış olmalısın’ pop corn eğlencesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder