4/21/2012

THE AWAKENING / BATTLESHIP

Battleship: Rihanna hiç bu kadar çirkin olmamıştı, bu bir, Sadece görsel efekt izlemek amacıyla gittiği bir filmde bile insan hayal kırıklığına uğrayabiliyormuş, onu da öğrenmiş olduk, bu da iki :) E bu yaz yeni bir Transformers filmi yok, haliyle Hasbro ve Hollywood boş durmayacaktı. Elbette bunu koyuverdiler önümüze. Yine aynı 'karizmatik' ses efektleri ve ışık oyunları ile seyirciye bir 'aşırı doz' durumu yaşatılmaya çalışılmış. Zaten bunun için bu filme bilet almış bir kadroyla izledim filmi, birimiz bile memnun ayrılmadık filmden. Rihanna'ya "what the hell is that?" ve "yes, sir" dışında bir iki replik daha yazılsaymış iyi olurmuş bir de. Bu tarz filmlere sadece görsel ve işitsel kaygılarla gidilmesi gerektiğini biliyoruz, bu o açıdan da tatmin etmedi. Otur, sıfır.

The Awakening / Öbür Dünyadan: Hemen filmi izlemeniz için sebepleri dizeyim: 1920'ler İngiltere'sindeki o yatılı okulun mükemmel atmosferi, yönetmen Nick Morphy'nin ilk filmi olmasına rağmen duygusal bir hava yakalayabilmiş olması ve merak duygusunu son ana kadar diri tutabilmiş olması, hayalet hikayelerini sevenleri tatmin edici klişelere ek olarak yaratıcı şeyler eklemesi (oyuncak ev sahnesi, çocukluk travmasına geri dönüş sahnesinin çekim şekli, bazı diyaloglar ve finaldeki 'the orphanage / el orfanato'yu hatırlatan duygu yoğunluğu), başrolde Rebecca Hall olmak üzere iyi seçilmiş ve oynamış oyuncu kadrosu. Hadi şimdi gidin filmi izleyin. Geçenlerde Harry Potter'ın pincosunun oynadığı Woman in Black'ten sonra bence daha iyi bile gelecektir.


Hiç yorum yok: